* İHTİYATİ HACİZ İSTEMİNDE GÖREVLİ MAHKEME (Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu Yönünde Açık Düzenleme Bulunmadığı - Basit Yargılama Usulüne Tabi Olan İşler Yönünden Genel Görevli Mahkeme Olan Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu)
* BASİT YARGILAMA USULÜNE TABİ OLAN İŞLER YÖNÜNDEN GENEL GÖREVLİ MAHKEME (Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu - İhtiyati Haciz İsteminin Sulh Hukuk Mahkemesinde Görüleceği)
* İHTİYATİ HACİZ İSTEMİ (Basit Yargılama Usulüne Tabi Olan İşler Yönünden Genel Görevli Mahkeme Olan Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu)
* SULH HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞU (İhtiyati Haciz İstemi) 6100/m. 114 2004/m. 257, 258
ÖZET : İhtiyati haciz talebi ile ilgili olarak basit yargılama usulüne tabi olduğu hususunda hiçbir tereddüt bulunmayan bu talepler yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönünde açık düzenleme bulunmadığı, bu durumda basit yargılama usulüne tabi olan işler yönünden genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, talebin dava şartlarından olan görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi hukuka uygundur.
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı B&S230;Ltd. Şti. aleyhine 03.02.2012 gününde verilen dilekçe ile ihtiyati haciz istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; HMK 114/1-c maddesindeki görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 06.02.2012 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle,
SONUÇ : Usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
YEREL MAHKEME İLAMI
T.C.
KOZAN (DEĞİŞİK İŞ KARAR)
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2012/6 D.İş
KARAR NO: 2012/6
Alacaklı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde; müvekkilinin borçludan 20.000.-TL alacağı olduğunu, borçlunun çekin vadesi gelmiş olmasına rağmen halen müvekkiline olan borcunu ödemediğini, bu sebeple borcun herhangi bir rehin ile de teminat altına alınmamış olduğundan borçluların borca kafi gelecek miktardaki menkul ve gayrimenkul malları ile sair üçüncü şahıslarda bulunan hak ve alacakları üzerine ihtiyaten haciz vaazına karar verilmesini istemiş olmakla işin müstaceliyeti göz önünde bulundurularak mürafaa icrasına mahal olmadığı anlaşılmakla, dilekçe ve ekleri incelendi.
G. DÜŞÜNÜLDÜ:
Alacaklı vekili dilekçesinde izah ettiği üzere borçlunun alacaklıya 20.000,00.-TL borçlu olduğunu, iş bu borcun vadesinin hulul eylemiş olup çeke müstenid bulunduğu iddia edildiği gibi rehinle de temin edilmediği dilekçeye bağlı çekin tetkikinden anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK'nın 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir, mahkemelerin görevleri 1-4. Maddeler arasında düzenlenmiş, 4. maddede Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren dava ve işler sayılırken 4/1-Ç maddesinde bu kanun ve diğer kanunların Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakimini görevlendirdiği davaları şeklinde bir ifadeye yer verilmiştir.
Basit Yargılama usulü 6100 sayılı HMK'nın 316-322 maddeleri arasında düzenlenmiş 316/1-A maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren tüm dava ve işlerin basit yargılama usulüne göre görüleceği, yine 316/1-C maddesi de ihtiyati haciz taleplerinin basit yargılama usulüne göre görüleceği ifade edilmiştir.
HMK sistematiğine göre; genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, Asliye Hukuk Mahkemelerinde kural olarak; yazılı yargılama usulü uygulanır. Bunun dışında basit yargılama usulünün uygulandığı dava ve işlerin Asliye Hukuk Mahkemesinde görülebilmesi için buna ilişkin açık bir düzenlemenin bulunması gerekir. Örneğin; 2942 Sayılı kamulaştırma kanunun 37. maddesinde bu kanundan kaynaklanan dava ve işlerin Asliye Hukuk Mahkemelerinde basit yargılama usulüne göre görüleceği, 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesine göre bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin sözlü yargılama usulüne göre görüleceği, HMK'nın 447. maddesinde diğer yargılama usullerine atıf yapılan hallerde basit yargılama usulü hükümlerinin uygulanacağının hüküm altına alındığı, 5490 sayılı nüfus kanunun 36. maddesinde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin kuruluş ve görevleri hakkındaki kanunun 2/1 ve 4. maddelerinde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi) Sıfatıyla görüleceği hüküm altına alınmıştır.
HMK'nın 316/1-Ç maddesinde sayılan nafaka davaları basit yargılama usulüne tabi olarak kabul edilmiş olmasına rağmen, 4787 sayılı kanundaki özel hüküm sebebiyle Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Sıfatıyla bu davalara bakıldığı, yine HMK'nın 316/1-D maddesinde sayılan hizmet ilişkisinden doğan davaların basit yargılama usulüne göre 5521 sayılı kanundaki Özel Hüküm sebebiyle Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Sıfatıyla görüldüğü, yine HMK'nın 382/1-A-2. maddesinde sayılan ad ve soyadın değiştirilmesi davalarının 5490 sayılı kanunun 36. Maddesindeki özel hüküm sebebiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde basit yargılama usulüne göre görüldüğü açıktır.
İhtiyati Haciz talepleri ise; dava niteliğinde değil, iş niteliğindeki taleplerdir. İhtiyati haciz İİK'nun 257. ve devamı mad. düzenlenmiş, görevli mahkemenin genel hükümlere göre belirleneceği İİK'nun 258. maddede düzenlenmiştir. Bu atıf sebebiyle HMK'nın 316/1-C maddesinde basit yargılama usulüne tabi bir iş olarak düzenlenen ve HMK'daki bu açık hüküm sebebiyle HMK'nın 4/Ç bendi kapsamında nitelendirilmesi gereken bu iş yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Böyle bir açık düzenleme bulunmaması sebebiyle basit yargılama usulüne tabi olan dava ve işlerde genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin ihtiyati haciz talebine ilişkin işlerde görevli olması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında, ihtiyati haciz talebi ile ilgili olarak basit yargılama usulüne tabi olduğu hususunda hiçbir tereddüt bulunmayan bu talepler yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönünde açık bir düzenleme bulunmadığı, bu durumda basit yargılama usulüne tabi olan işler yönünden genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, talebin dava şartlarından olan HMK'nın 114/1-C maddesindeki görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talebin HMK'nın 114/1-C maddesindeki görevsizlik nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alacaklı tarafça sarf edilen 59,25.-TL mahkeme giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dair; red kararının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 06.02.2012