Sevgili meslektaşlarım,
Değerli Basın Mensupları,
Hepinizi saygı ile selamlıyorum.
Sözlerime bu onurlu görevi yürüten tüm meslektaşlarımın “ AVUKATLAR GÜNÜNÜ “ kutlayarak başlıyorum..
Geçen yıl 5 Nisan Avukatlar Günü sonrasında yitirdiğimiz değerli meslektaşlarımızı, başta TBB Başkanımız Av.Özdemir Özok olmak üzere saygı ve rahmetle anıyor, emeklilik ya da başka nedenlerle aramızdan ayrılan meslektaşlarımıza da bundan sonraki yaşamlarında mutluluk, sağlık ve esenlikler diliyor, mesleğimize ve Türk Yargısına yapmış oldukları katkı ve hizmetlerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum.
Savunma hakkı yargının temel öğelerinden biridir ve adaletin sağlanmasının önemli koşuludur. Yargı sistemini oluşturan sav-savunma-yargı üçlemesinde savunma hakkı, temel hakların öncelikli olanlarındandır. Hukuk devletinin temel öğelerinden savunma işlevini yerine getiren avukatlar, bireyleri hakları konusunda bilgilendirip, yönlendirerek bu hakların alınıp korunmasında yardımcı olarak yüce bir görevi yerine getirmektedir. Kuruluşundan bu yana hukuk devleti ve insan hakları savunuculuğunu yapan, bağımsız yargının kurucu unsurlarından olan avukatların örgütü BAROLARIMIZ’dır. Bu temel anlayış doğrultusunda Barolar ülkede hukukun üstünlüğünü savunmayı, hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasında görev alarak adaletin gerçekleşmesi için çalışmayı, Atatürk’ün bize emanet ettiği laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetini çağdaş uygarlık düzeyinin de üzerine taşımayı temel ilke kabul etmektedirler.
Değerli basın mensupları,
İçinde bulunduğumuz mekânın fiziki şartlarının ihtiyaçlara cevap vermediği bir gerçektir. Ancak bizi son Derece mutlu eden Karadeniz’in en büyük ili olan Samsun’umuza Samsun merkezimizde Samsun’a yakışır bir Adliye ve Bölge Adliye Mahkemesinin yerinin belirlenmiş, daha da ileriye gidilerek yıkım ve yapım ihaleleri yapılmış, yer teslimi gerçekleşmiş, fiilen yıkıma başlanılmış, yıkımı bitme aşamasına gelmiş, çok kısa zaman sonra Samsun şehrine yakışacak temel atma töreni ile binanın yapımına başlanılacaktır. Binanın yapımı ve teslimi için belirlenen süre 700 gün olup, gidişata bakılırsa daha da kısa zamanda sonuçlanacağı ve Samsun’un yeni adliye binasına kavuşacağı anlaşılmaktadır. Bu çalışmalarda başta Adalet Bakanlığına, Bayındırlık Bakanı Sn. Mustafa Demir’e, Samsun milletvekillerine ve Başsavcımız Canip Yetişir ’e ve tüm katkısı bulunan herkese şükranlarımızı sunuyoruz.
Yapılacak Adliye’de Baro’ya ve haliyle yargının kurucu unsuru olan Avukatlara yakışır mekânların sağlanması, Adli Yardım, CMK, Staj Eğitim Merkezi ve avukatlar için uygun mekânların oluşturulması, avukatların gerekli bilgilendirme ve dayanışma toplantıları yapabileceği uygun salonların ve meslektaşlarımızın otopark ihtiyaçlarının karşılanacağı alanların planlanması ve bu mekânların Adliye ve Bölge Adliye Mahkemeleri projelerine işlenmesi vazgeçemeyeceğimiz arzumuzdur.
Değerli meslektaşlarım,
Adaletin insan için olduğunun hiçbir zaman unutulmaması gerekir. Adaletin amacı, insanların temel hak ve hürriyetlerini korumaktır. Bu nedenle, yargılamada bu temel özelliğin göz önüne alınması ve şüphelilerin ceza almadığı sürece, suçsuz olduğu düşünülerek tutukluluk sürelerinin infaza dönüştürülmemesi gerekir. Bu arzumuz sadece medya önünde olan davalar için değil tüm davalar ve yargılamanın her aşaması içindir.
Yine Türkiye’nin gündemine oturan ve Ergenekon olarak adlandırılan davanın bir an önce sonuçlanması büyük önem arz etmektedir. Yetkili savcının görev değişikliğine uğramasının yargılamanın gecikmesine ve adaletin tecellisine engel olmayacağı düşüncesindeyiz. Çünkü gerek yargıda gerek savcılık makamında devamlılık esastır. Bu görevi üstlenenlerin, bütün işlemlerinde gecikmesiz ve kesintisiz adalet ve adil yargılama prensiplerine bağlı kalınarak sonuca ulaşacağı kanaatindeyiz.
Önemli gördüğümüz bir diğer konu son günlerde İmam’ın Ordusu isimli dokümanlarıyla Ergenekon Soruşturması kapsamında hakkında soruşturma yürütülen Ahmet Şık ve diğer yazarlara ve savunmaya ilişkin durumdur. Halen basılmamış doküman halinde, kitap haline gelmemiş kitap taslağı diyebileceğimiz nüshaların toplatılması ve el konulması suretiyle soruşturma yürütülürken, yine bu soruşturmada Ahmet Şık’ın müdafii olarak görev yapan meslektaşımıza bu konu ile ilgili her türlü bilgi ve belgenin teslim edilmesinin kendisinden istenildiği, bunlar teslim edilmediği takdirde gerektiğinde arama yoluna gidileceğinin ve yine aksine davranılması durumunda hakkında hem CMK madde 124 hem örgüte yardım suçunu işlemekten dolayı işlem yapılacağının bildirildiği bilinmektedir.
Bu tür işlemler, avukatlar tarafından yürütülen kutsal savunma mesleğine sınırlama getirmektedir. CMK. 124.maddenin son fıkrası ve CMK.46/a maddelerine göre avukatların sahip oldukları sıfatları dolayısıyla veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle tanıklıktan çekilme hakkı ve yine 1136 sayılı Avukatlık Kanunun 36.maddesinde düzenlenen sır saklama yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrıca Avukatlık Kanunun 1/ 2 maddesine göre de avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder şeklinde düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemelere rağmen savunmanın yukarıda belirtildiği şekildeki durumlara maruz kalması yasalara uygun değildir. Gerek bu dava gerek diğer tüm davalarda kısıtlılık/ gizlilik kararı ileri sürülerek avukatların etkili bir hukuki yardım verebilmelerin engellenmemelidir. Bu konuda Havana Kuralları’nın 21. ve 22. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “ ADİL YARGILANMA HAKKI“ başlıklı 6. maddesinin 3/ a-b maddesi unutulmamalıdır.
Diğer yandan, soruşturma aşamasında adli kolluğun öneminin her geçen gün arttığını gözlemliyoruz. Soruşturmalar tümüyle savcılığa bağlı adli kolluk tarafından yürütülmelidir. Bu konudaki çalışmalar bir an önce tamamlanmalı ve adli kolluk kurulmalıdır. Bunun birçok yakınmayı ortadan kaldıracağını düşünmekteyiz.
Türkiye’nin gündemindeki en önemli konulardan birisi de Anayasa değişikliğidir. Devletin temel yapısını düzenleyen temel belge niteliği olan anayasaların, zamanla ve koşullara göre, ihtiyaçlara cevap verecek şekilde, usulünce değişime uğramaları doğaldır. Daha önce de belirttiğimiz üzere; bu değişiklik aceleye getirilmemeli, tüm kurum ve kuruluşların görüşleri alınmalıdır. Devletin temel ilkelerine zarar vermeden, toplumun tüm kurum ve kesimlerinin katıldığı bir uzlaşma ortamının oluşması sağlanmalıdır. Bu değişikliklerde siyaset üstü bir uzlaşmanın sağlanmasına büyük ihtiyaç bulunmaktadır.
Başlatılacak anayasa değişikliği çalışmaları sırasında öteden beri ifade ettiğimiz savunmaya anayasanın Yargı Bölümünde yer verilmesi büyük önem taşımaktadır.
Değerli meslektaşlarım, kıymetli basın mensupları
Bu açıklamada dile getirdiğimiz ve getiremediğimiz sorunlar pek çok; ancak çözümsüz değildir.
Samsun Barosu olarak hukuku egemen kılmak en öncelikli ve en önemli görevimizdir. Anayasa’da öngörülen DEMOKRASİNİN, İNSAN HAKLARININ, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN, ADİL YARGILANMA HAKKI ve HUKUK DEVLETİ ilkelerinin bir an önce TAM ve EKSİKSİZ olarak hayata geçirilmesi arzusuyla tüm meslektaşlarımın Avukatlar Gününü bir kez daha kutluyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
05.04.2011
AV.NECAT ANIL
SAMSUN BAROSU BAŞKANI