Serginin açılışına katılarak bir konuşma yapan Samsun Barosu Başkanı Av. Kerami Gürbüz, "Baromuzun Çevre ve Kent Komisyonu üyesi arkadaşlarımızın çok önemli çalışmaları var. Muazzam doğal güzelliklere sahip bir coğrafyda hep beraber yaşıyoruz. Ne yazık ki bu coğrafyanın değereni bugüne kadar bilemedik. 2005-2009 yılları arasında Samsun Kültür Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nda hukuk üyesi olarak görev yaptım. Samsun, Sinop, Amasya'daki bütün taşınmaz kültür varlıklarının, kentsel, doğal, arkelojok sit alanlarının korunmasıyla, insanla buluşturulmasıyla alakalı çalışmalarda karınca kararınca yer aldım. Bugün, bir Hamsilos koyunun ve civarındaki diğer güçzelliklerinin bu teknolojiye kurban edilecek olması, düşündürücüdür. Bu üzellikler bir daha geri gelmemek üzere kaybolma ihtimali barındırmakta" dedi.
Bugün yasama organı tarafından konuyla ilgili alınmış kararın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Kerami Gürbüz, "Dünya Çevre Günü'nde bu mesajı vermek istiyoruz. Evet, tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizin de enerjiye ihtiyacı vardır. Ama alternatif enerji kaynakları bulunmalıdır. Riski en az olan, çevreye en az olanı tercih edilmelidir. Ne olur oldu bittiye getirilmeden bu projeler hayata geçirilmemelidir" dedi.
Serginin açılışında konuşan Volkan Atılgan, nükleer santralin sadece Sinop'a değil tüm bölge doğasına büyük zarar vereceğini belirterek, "İstanbul'un göbeğinde, Küçükçekmece'deki Nükleer Araştırma Merkezi'ndeki küçücük kobalt çubuklarına bile sahip çıkamayan bir enerji üretimine sahibiz maalesef. İş ve işçi güvenliğimiz ise ortada. Bu sergiyi aziz hatırısana sahip çıkarak atfettiğimiz Dr. Kamil Furtun'un can güvenliğine bile sahip çıkamıyoruz. Asansörlerle ölüme gönderiyoruz işçilerimizi, Ermenek'e, Soma'ya 'fıtrat' diyoruz. Bu koşullar altında Sinop'ta nükller güç santrali inşaasına evet demek, görünen bu köyde, akıl ve bilimin çok çok uzağına düşüyor" ifadelerini kullandı.